13 Ağustos 2013 Salı

Pedagog bulusmamiz

Arada bir postum daha var aslinda bir durum tespiti yaptigim ama onu yükleyemedim ne yazik ki. 
Neyse...yaklasik iki hafta once Ela'yla daha önce de ziyaret ettigimiz pedagogumuz ile görüstük. Ana konumuz pek tabi Alya'li yasama alisma dönemimizdi. 1 saatin sonunda bir ferahlik hissettim. Görüşmenin sonucu şu: yaşadiklarimiz normal, hatta Ela'nin tepkisini belli etmesi sağlıklı ve biz de aslında iyi idare ediyoruz. 
Detaylara gelince; Beni en çok rahatlatan Ela'nin yaşadıği krizli dakikalar aslinda sınırlarının içine girebilme denemesiymiş. Yasadigi seyin herhangi bir travmatik durum olmadigini dakikalar icinde sona ermesinden anlayabilirmişiz. Aksi taktirde saatler süren ağlamalar, kendine ya da başkalarına zarar verme durumları olabiliyormuş. 
Çocuğun tepkisini belli etmesi sonraki fırtınaları engelliyormuş. Gerçi bence şu anda yaşadıklarimiz da kuvvetli bir fırtına sayılır ama belki de bizi ilerdeki bir kasırgadan koruyordur. Çocuğun tepkisini ifade edememe durumunda zona çıkaran, saçı dökülen çocuklar bile olabiliyormuş. Aynı yetişkinlerde olduğu gibi yani. 
Kardeşle temasta "aşırı korumacı" bir pozisyona girmemek önemli. Bu çok kez deneyimlediğim bi durum. Alya'yi eve ilk getirdiğimizde bu çok zordu, yapamadık bence ilk 2 hafta falan. Ama şu anda biz daha sakin olabiliyoruz ve Ela da bence bu sakinliği görünce daha normal davraniyor. Mesela kucağına vermeye başladık bir haftadır ve o bile çok şey farkettirdi. İncitmemeye çalışıyor, nazik davranmaya gayret ediyor. Bugünlerde biraz rahatladık. Tabi benim kızımın sağı, solu hiç belli olmaz. Her durumda temkinliyiz o yüzden. 


Bu dönem "siyah-beyaz" dönemiymiş. Yani biz bütün bir günü Ela'yla geçirebilirmişiz onun gönlünü hep hoş ederek, bundan tabi ki cok mutlu olurmuş. Ama kardeşinin varlığınin ona sıkıntı hissettirdiği tek bir an olsun hemen bir kriz çikarabilirmiş. Yani " bak seninle şunları şunları yaptık, şimdi izin ver de rahatça kardeşinle ilgileneyim" cümlesi bu kuzuların mantığında henüz tanımlanmamış.
Bir de neredeyse her konuda bir inat söz konusuydu. Bunu konuştuk. Ela zaten 3,5 yaşın alabileceği tüm kararları alıyor hayatıyla ilgili. Hatta bazen bununnfazla olduğu, kızıma gereğinden fazla yetişkin muamelesi yaptığım  söyleniyor.  Görüşmeden çıkardığım sonuç şu: sınırlarımız olduğu sürece çocuğa alan bırakmamızın hiç bir sıkıntısı yok. Çocuk ilk önce kardeşinin gidici mi, kalıcı mı olduğunu anlamaya çalışıyormuş. Kalıcı olduğunu farkettiğinde de iç sesi şöyle diyormuş: "madem bunu kontrol edemiyorum, o zaman diğer herseyi ben kontrol edeyim" bizdeki duruma baya uyan bir açıklama.

Yaziyi bitirmem 1 ay aldi, yani bitirememem. Aslinda bir bu kadar daha yazmistim ve bir de baktim; püfff, hepsi uçuvermis. Daha fazla zorlamayalm. Kismet bu kadarmis.