4 Eylül 2016 Pazar

Meme başı çatlağı

Bu derdi adamakıllı yaşayanlar için başlık bile içlerini titretmeye yetmiştir eminim. Meme başı çatlağı nedir, nasıl önlenir konulu milyon tane yazı var internet ortamında. Ben daha çok kendi deneyimimi paylaşmak istiyorum. Temel bilgi her yerden edinilebilir zira.

Bebeğimi çok şükür sağlıkla kollarıma almışken ilk yazıyı "meme başı çatlağı" üzerinde yazmam elbette ki manidar, farkındayım. Çünkü meme başı çatlağı yaşadın mı yaşadığın tüm duyguların üstünü örter, ne olduğunu şaşırırsın. Tek kelimeyle fecidir. Çok ürkütmek istemem kimseyi ama öyledir.

Benim ilk deneyimim Ela'da oldu. İlk bebeğimdi. Bebek doğduktan sonra herşeyin harika olacağını hayal ettiğim bir dönemdi. Doğum sonrası sıkıntılarla ilgili birkaç birşey okumuşluğum vardı ama ben kendini doğuma ve doğum sonrasına çok iyi hazırlamış bilinçli bir anneydim, benim başıma gelecek değildi elbette. Sözde herşeyi biliyordum ama "meme başı çatlağı"diye bir şeyden de haberdar değildim. Sonra çok şükür Ela'ya kavuştuk. Sorunsuz bir ilk haftadan sonra meme başımda korkunç bir acı hissetmeye başladım emzirirken. Ve o acı öyle korkunç şekilde arttı ki emzirme işi kabusa dönmeye başladı. Ela uyanacak diye korkar, memeyi ağzına vermeyi geciktirmeye çalışırdım. Öyle bir acı yaşıyordum ki dikişimin acısı falan çektiğimin yanında sonda 0 kaldı. Uzunca bir süre iyileştiremedim. Kendimi kasarak, ayaklarımı yere vurarak, emzirmenin o çok anlattıkları "keyfine" varmaya çalıştım. O acıyı çektiğim dönemde kısa süreli bir depresif durum da yaşadım. Akşamları hava kararırken hüngür hüngür ağlardım. Canımın acısı bir taraftan, hayatımın o dönemki aklımla "bir daha değişmeyecek şekilde mahvolmuş" olması diğer taraftan; kendimi toparlayamazdım.

Meme başı çatlağını göğsüme koyduğum pedler yüzünden iyileştiremediğimi anlamam 3 ayımı aldı. Gerekli krem, merhem ne varsa kullanıyor ama arkası naylon kaplı pedleri kullanarak meme başlarının hava almasını engelliyordum. Hemen göğüs kalkanlarından edindim ve hayatım değişmeye, emzirmeler rahatlamaya başladı.

İkinci bebeğimde en büyük korkum ne sezeryan, ne sonrasında dikişlerin acısıydı içimdeki tek korku meme başı çatlağıydı. Bu sefer tecrübeliydim, kesinlikle o acıyı yaşamayacaktım. Ve başardım. İlk günden itibaren göğüs kalkanları kullandım. Eve geçtikten sonra çoğu zaman t-shirtümün içine bir tülbent bağlayarak gezdim ve hiç acı çekmedim. Kendimce göğüs pedleri ile ilgili düşüncemi tekrar doğruladıktan sonra da her doğum yapacak kişiye ilk bu tavsiyeyi verdim. "sakın göğüs pedi kul-lan-ma!"

Ve şu anda üçüncü kuzumu kucağıma alışımın üzerinden 17 gün geçti ve meme başı çatlağı acısını hiç tahmin etmediğim şekilde tekrar yaşıyorum. Yine feci, yine korkunç...Gerçi ilk haftaya göre çok iyi durumdayım ama hala sıfırlanmış değil. Peki ben bu işi çözmüşken nasıl oldu bu çatlak?
hiç tahmin etmeyeceğim şekilde, çok erken bir dönemde; hastanede meme başımı çatlatmayı başardım bu sefer. Olay şöyle gelişti: Bu sefer dikiş yerimin acısını çok hissettim, hareketim çok kısıtlı oldu hastanedeki 2 gece boyunca. Ve bebeği emzirmeye getirdiklerinde ben olması gerektiği gibi doğrulamadım. Birkaç sefer yattığım yerde yerleştirdiler bebeği memeye ve doğru yerleşmemiş oldu böylece. Bebek tüm kuvvetiyle emerken bir acı hissettim ama o acının ne zamandır emzirmemiş olmamdan kaynaklandığını düşündüm. Şimdi anlıyorum o acı o acı değilmiş. Eve gelince hemen kalkan kullanmaya, Lansinoh ve Garmastan ile sürekli tedavilerini yapmaya başladım. Karbonat ve Sabunla yıkama konusunda çok farklı şeyler okudum. İkisinden de uzak durmaya karar verdim. Şu anda iyileşme dönemindeyim. Rahatladım.

Bu uzun yazının aslında 3 anafikri var. Hemen onları ileteyim ve yazıyı kapatayım:
1-) Meme başı çatlağı küçümsenecek bir olay değildir, çok çok çok acır.
2-) Oluşması için uzun bir süre geçmesine gerek yoktur. Hastane çantasına göğüs kalkanlarını koymak şarttır.
3-) Lohusalık döneminde çekilen fiziksel acı zaten yerinden oynamış olan psikolojik dengeyi biraz daha bozabilir, insanı depresyona yaklaştırır. O nedenle oluşmasını önlemek için azami dikkat sarfedilmelidir.