Gökyüzü ise bence ferahlık demek.

Bunlar elbette olacaktı. Ben daha kötüsüne bile hazırdım. Ama çok şükür bu kadarla geldi geçti. Şimdi anlıyorum Ela'da gaz yüzünden yaşadıklarımızı anlattığımda bazı gözlerdeki "bizde de oluyordu ama biraz abartıyorsun galiba" diyen bakışları. İlk tecrübemiz olsaymış bu ben de anlamazmışım. İnsan yaşadığıni referans alıyor haklı olarak.
Bu kuzu gündüz uyumasa da ağlamıyor. Çok uykusu gelince mızmızlanıyor çoğunlukla yatağına koyuyoruz ve kendisi uykuya dalıyor. ( Allahım inanamıyorum! Bu cümle gerçekten bana mı ait?) bazen de kucakta uyumak istiyor. Çoğunlukla 15 dk ve 45dk arasi, bazen de 2 saat uyuyor. Ela bebekken, ağlamadan geçirdiğimiz günleri sayabilirim. O kadar az ve belirgin benim hayatımda. Alya'da ise çok ağladığı günleri sayabilirim çok şükür.
Nedense başkalarına hep hayatımızın zor taraflarını anlatmak hoşumuza gider. İşimiz olmasa da " çok yoğunum, sorma" denir, yaptığımız işler hep çok zorlar bizi. Çocuk sohbetlerinde genelde zorluklardan dem vurulur. Vasfiye Teyze'nin dediği çok doğrudur "aslında herkesin hayatı iğrençtir, yeter ki doğru açıdan bakmayı bilelim" :) Bugün başka bir açıdan bakıyorum. Allah'a çok şükür 3 ayımız çok güzel geçti. Aklımda da čok güzellikler kaldı. Bundan sonraki günlerimiz de öyle olsun inşallah.
Tüm sahip olduklarım için sonsuz bir şükür duygusu hissediyorum.
Teşekkürler...