28 Aralık 2010 Salı

tanıştığımıza hiç memnun olmadık Krup,

Daha kızımın 1.yaş pastasını kestiğimiz günü yazamadan hastalık yazısı yazmak nasip oldu.Makus kader işte, n'olacak..

Ela'nın büyüme sürecinde kimi tatlı, kimi acı bir çok şey öğreniyoruz. Krup da bunlardan biri oldu. Çarşamba gecesi kuzunun ateşi çıktı. C.tesi günü aşı olmuştu. Etkisi 5-12 günde ortaya çıkacak dediği için doktorumuz, hazırlıklıydık. O geceyi güzelce idare ettik. Ertesi sabah bakıcımızla sürekli haberleştik. Öğlene doğru durum iyileşti, kuzu rahatladı. Ben işyerinde dünyevi işlerle sarılıp sarmalanmışken, saat 16.30 gibi teyzemiz aradı. Hafif gergin, telaşlı. "Aknur, ben tedirginleşiyorum, sesi kısıldı Ela'nın, bir de sanki zor nefes alıyor" dedi. 1 saat geçmeden doktordaydık. Muayene sonunda tanıştık hastalığımızla: "Krup"
Normal bir soğukalgınlığı durumu gibi başlıyormuş. Bir anda ses kısılması (en yaygın ifadeyle köpek havlaması gibi bir ağlama) ve soluk almada zorluk ile kendini gösteriyormuş. Efendim bu virüs bir şekilde ses tellerinde ve soluk borusunda ödem yapıyor, kuzuları üzüyormuş. Belirgin bir ilacı yok. Soğuk buhar en rahatlatıcı destek. Eğer durum kötüleşirse de acil durumlarda kortizonlu bir iğne varmış yapılan. Özellikle ilk iki gecemiz çok zordu. En zoru da kuzunun ağlaması, elimizden ne geliyorsa yaptık elbette ağlamasın diye ama bir iki sefer ağlamak istedi. Ağlamak istiyor, fakat istediği derin nefesi alamayınca panikliyordu kuzu. O anlardaki bakışlarını uzun süre unutamayacağım sanırım. Kuzuyu o iki gece hastaneye götürmedik, iğneyi yaptırıp rahatlatmadık diye anneanneler, babaanneler bize çok kızdı. C.tesi öğlene kadar iyiye giderken işler, öğleden sonra sıkıntı tekrar başladı. Kaçtığımız iğneyi yaptırmak zorunda kaldık. Biraz rahatlattı ama bitmedi. Pazar gecesi acile gittik, orada buhar aldık. Pazartesi sıkıntılar aralıklı da olsa sürdü.Dünden kalan en kötü anımız kan alma anımız. Daha doğrusu alamama anımız. Kuzunun elinden kan almaya çalıştılar. Bir şekilde olmadı. Of, onca eziyetin üzerine kuzya bir de bu eziyeti yaşatmış olduk. Ve bugün rahatladık. Kızımın normal nefes alışını özlemişim. Çok şükür...
Öz 1: anneler, babalar ne kadar mühim tekrar anladım. ve ne kadar şanslıyım. annem duyar duymaz ilk otobüsle geldi. hem Ela'ya, hem bana ne kadar iyi baktı. geceleri ayaktaydı, babam gelince geceleri paylaştılar. canla başla gidene kadar, nasıl da yoruldular. allah onları başımızdan eksik etmesin inşallah
Öz 2: doktor ne kadar mühim tekrar anladım. o kadar yakın takip etti ki bizi. ilk başta şaşırdım. her gün mutlaka aradı. Ela nasıl? diye sordu. Hastalığın gidişatı normal seyri takip etmediğinden endişeleri vardı. Hepsini bizimle sakince, güzelce paylaştı. Kendimi rahat ve güvende hissettim.
Öz 3: Allah hiç bir çocuğu hasta etmesin. Olanlar da sıkıntısızca iyileşsin inşallah

1 yorum:

  1. Canım çok geçmiş olsun. Krup hep duyduğum ama yaşamadığımız bir şeydi. Geçen hafta Arda kötü bir öksürükle karşımıza dikilince ateşsiz olmamıza rağmen doktora gittik. Onunki tamamen bir kış hastalığı idi ama o garip öksürük sesi çok tedirgin etmişti beni.Sizin nasıl hissettiğinizi az biraz da olsa anlıyorum bu yüzden. Geçen gün kendim için hastaneye gittiğimde krup ile ilgili bir broşür gördüm eve getirdim biz de öğrendik ne olduğunu.Broşürde yazana göre tekrarlama olasılığı olabiliyormuş krupun ama 3 yaşına kadarmış, ondan sonra rahatlıyormuş kuzular. Çok çok geçmiş olsun canım, kıyamam Ela kuzuya ben, opuyorum sizi..

    YanıtlaSil