Offf, bitsin artık bu
stres. Yazmıyorum ya, yazmıyorum işte. Tam 2 aydır bir günlüğe başlayacağım.
Hamilelik günlüğüne. Başlayamadım. Sürekli aklımda, sürekli ama olmadı işte. Aslında
denedim, 2 -3 kez başlayıp, yarım bıraktım. Geçenlerde de uzunca bir yazı
yazdım. Fakat biraz önce bloga koymak için aradığımda, yazıyı bilgisayarımda bulamayınca artık bu sevdadan vazgeçmeye karar verdim. Şimdi
gecenin bu saatinde geçmişe bir perde çekip tertemiz bir sayfa açıyorum kalan 23
haftama. Oh be, rahatladım valla :)
Bu Perşembe 17. Haftayı
bitiriyorum. İlk 13 hafta sürekli bir mide bulantısıyla geçti ama Ela’da
yaşadığımdan çok daha hafifti sanki. Acıkmadığım sürece, ya da başka bir
deyişle acıkacak kadar bir şey yemeden kalmadığım sürece kolay idare edilen bir
süreç oldu bence. Bunu başaramadığım birkaç kriz anı dışında çok problemli
geçmedi. Elbette 3 satırdan fazlaydı yaşadıklarım ama yeter bu kadar.
Önümüzdeki maçlara bakalım lütfen ...
İşte aşağıda da 17. Haftaya
dair birkaç satır: Son muayeneye geçen Cuma gittik. 16 hafta 1 günlüktü kuzu. O
günü niyeyse biraz huzursuz geçirdim. Sanki akşama yolunda gitmeyen bir
şeylerin haberini alacakmışım gibi. Geçen hafta baya koşturmalı geçen, bebeği
pek düşünemediğim, hamile olduğumu bile nadiren hissettiğim bir hafta oldu.
Herhalde bunun içten içe hissettirdiği suçluluk ile ilgili bir yansımaydı. Suçluluk
duygusunun anneliğiniçinde bu kadar belirgin olması ya da benim anneliğim
içinde bu kadar belirgin olması manidar geliyor bana. Daha kuzu doğmadı bile
ama hissedebildim bu duyguyu. Allahtan sıkıntılı bir durum yok. 149gr olmuş
kuzu. Boyunu sormamışım. Bu kuzu çok hareketli, beni şaşırtıyor,
heyecanlandırıyor. Ela kuzunun rutin muayenelerde kol, bacak hareketini bile
nadiren görebilirken, şimdi sürekli çiftetelli oynayan biri var karnımda. Bu
nedenledir ki Ela’nın cinsiyetini ta 20.haftada detaylı ultrasonda
öğrenebilmiştik. Bu sefer geçen muayenede doktor söylemeden ben gördüm. Yani
15. Haftada. Hatta “ee orda pipi falan yok” diyerek tespitimi dile getirdim. Ama
doktorumuz pek üstünde durmadı benim tespitimin. 2 hafta sonrayı bekleyelim
dedi, yani geçen Cuma’yı. Son 2 muayene (11.haftadan beri) kendisi “bu belki
erkek” şeklinde bizim zaten bildiğimiz (yani herhalde belki erkek, bunun için
ultrasonla bakmaya ne gerek var?:) bir şeyi tekrar ediyordu. Ama yine de haliyle
bir yönlenme oldu ya da olmuş bizde de. Ve
ben son muayenede yine gördüm. “Bu kız, değil mi?” “Evet, kız” şeklinde sade
bir diyalog geçti aramızda. Öğrenmiş olduk. Bu cinsiyet meselesi ilginç bir şey.
Ne duysak sevinecektik sonuçta. Çalsın davullar, çalsın sazlar!!!Güzel bir kız
daha geliyor bize, sağlıkla, güzellikle hoş gelsin inşallah…
Ben bugünlerimi harika
geçiriyorum. Mide bulantım neredeyse hiç yok. Aralığın sonunda şiddetli bir
soğuk algınlığı geçirmiştim. Kalıntılarını hala sesimde taşıyorum. Ama fiziksel
olarak maşallah turp gibiyim. Hamileliğin fıstık dönemine girdim çok şükür. Karnım iyice çıktı. Eğilip kalkmak, sandalyede
uzun oturmak, gece yatmak zorlaşmaya başladı. Geçenlerde bir sunum yaptım. Nefes
nefese kaldım sonunda. Bir nefes sorunsalı oluştu yani şu sıralarda.
Bu günlerin bir diğer
güzel tarafı da pıtır pıtır yeni hamile haberleri almak oldu. Ne mutlu bize.
Allah hepsinin yüzünü sağlıkla görmeyi nasip etsin…