12 Ağustos 2015 Çarşamba

ters köşe

Anneliği ikinci kez yaşamak değişik bir deneyim. İster istemez ilk çocukta yaşadıklarını referans alıyorsun. "aman efendim çocuklar asla kıyaslanmamalı, her çocuğun farklı bir gelişim eğrisi vardır, bıdı bıdı" tabi ki doğru bir tespit, benim de zaman zaman bu cümleyi kurduğum olmuştur başkalarına. Ama Alya büyürken, bu cümle beni hiç rahatlatmıyor. Bugünlerde aşağıdaki iki konu benim için oldukça sıcak.

Ela bezi bıraktığında 20 aylıktı. Alya 25 aylık, bezi bırakamadık.
Ela 2 yaşına geldiğinde "ben geldim, gittim, oturdum, yoruldum..." gibi basit cümleler kurardı. Sonrasındaki birkaç ayda baya konuşmaya başlamıştı. Alya şu anda sadece 11 kelimeyle hayatını sürdürüyor. Hangileri olduğunu kayda geçirelim, Alya kuzu büyüyüp bu yazıyı okuduğunda merakta kalmasın :)
Anne, baba, anneanne, dede, abba, hu(su), vavvav (köpek), gağga(karga), gaga(kaka), ciş (çiş), mama bir de aa(al) ve le(gel) var, kelimeden sayılır mı bilmem.

Bunun yanında konuşamıyorum diye bir köşede oturmuyor elbette kuzu. Hayatım tam içinde, göbeğinde. Her dediğini anlatabiliyor. Mutlaka. Bu konuşma konusu kafamı çok kurcalıyor. Yarın bir pedagoğa gideceğiz. Merak ediyorum neler diyeceğini. Umuyorum "her dediğini anlıyorsunuz, o nedenle konuşmasına gerek kalmıyor" cümlesini kurmaz. Bu cümlenin kesinlikle bu süreci hiç yaşamamış kişilerce kurulan bir ezber olduğunu düşünüyorum. Anlamamayı, Alya'nın işlerini zorlaştırmayı denedik. Ama bu zaten "sabırsız" bir kişilik olan Alya'yı daha da sabırsızlandırdı, sinirlendirdi. Başka bir fayda görmedim. Ağzından çıkaramadığı kelimeyi çıkartmasını sağlamadı. Bazı sesleri hiç duymuyorum. Mesela "sss", mesela "tt", mesela "pp". Ben bu durumu baya sıkıntılı görüyorum. Çünkü her ne kadar hayatın içinde olsa da mesela kitap okuyamıyoruz. Karşılıklı etkileşimimiz sınırlı oluyor. Anlatmak istediğini anlatamaması bence onu ruhsal olarak da çok zorluyor. Bu süreci hızlandırmaya ihtiyacımız var.

Bez meselesi ise yine benim ters köşe olduğum bir konu. Zaten ikinci çocuğun anneye öğrettiği en büyük şey "tükürdüğünü itinayla yalatmak". Haddin olmadan kurduğun tüm cümleleri bir bir hatırlatıyor sana. Çok ukalalık ettim ben bez konusunda "2 yaş çocukların bunu başarabileceği bir yaş" "Bezi atın, çocuk biraz altına yapsın, o kası nasıl kullanacağını çocuk 3-4 haftada öğrenir" Sen misin bunu diyen; Alya tam 6 hafta altı açık dolaştı. Başlangıçta çok güzeldi. Altına yapıyordu, biz arkasında dolaşıp temizliyorduk. Bu zaten bizce normal süreçti, rahattık. Bu hafta olacak, bu hafta olacak derken 6 hafta geçti. Sonra Alya, boşverin ya ben şimdi rahatım bezle" der gibi gidip gidip bezini getirmeye başladı elimize. Tatilde biraz karıştı trafik. Bazen taktık bazen takmadık. 3 hafta sonra eve dönünce tekrar çıkardık bezi. Şimdi kesin olur dedik. 3 hafta oldu, artık bizden habersiz bir yere çiş yaparsa zahmet edip onu da söylememeye başladı. Sanırım bir süre daha ara vereceğiz.
Gerçi teoride zehir gibi. Çişini yere yaptıktan sonra tuvalete oturmak istiyor. Güya çiş yapıyor, altını sildirip, sifonu çekiyor. Kakayı bu yazıya hiç karıştırmayalım, keyfimiz kaçmasın :)

Bakalım geçen günler neler gösterecek, elbet Alya bir zaman konuşacak, bezi bırakacak, derdimiz bu olsun ey hayat!







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder