28 Mayıs 2013 Salı

36.Hafta - "İnşallah"



Kızlar beni yordu dermişim :) Daha macera başlamadan yorulmak ne oluyorsa :)

İçinde “kızlar”ın geçeceği cümleleri kuracağım günleri hayal ediyorum ara ara. “Kızlar şöyle yaptı”, “kızlara bilmem ne dedim”, “kızlar şöyle diyor” falan filan. Çok hoşuma gidiyor. Allah nasip etsin inşallah.

Hamileliğimin 36. Haftasının içinde olduğum şu günlerde bendeki en baskın hissiyat bu. Yani sürekli bir “inşallah” hali. İnşallah hiçbir şey ters gitmesin, kuzu sağlıkla doğsun. Yüzdük, yüzdük kuyruğuna geldik. Bu sevinci yaşamak inşallah kısmet olsun. Sağlıkla, içimize sinerek, huzurla…

Kuzu tezcanlı. 31. Haftada gelmek istedi. Ne işin var değil mi? Ben bir terslik olduğunu anladım ama doktora gidene kadar işin ciddiyetini anlayamadım yani anlayamamışım. Kuzu baştan beri çok aşağıda ve bu beni çok zorladı. Bu olayı yaşayana kadar, işe gitmek gerçekten – özellikle de son günlerde- bir eziyet halini almıştı. Fiziksel olarak müthiş güçsüz hissediyordum. O Perşembe günü de tuhaf bir hissiyat vardı bende; sanki ayaklarımı biraz fazla açsam, büyük adımlarla yürüsem, çocuk içimden çıkacak gibi. Akşamı da baya halsiz geçirdim. Hareketlerini sürekli hissettiğim için doktora gitmedim. Fakat ertesi sabah bendeki keyifsizlik devam edince, önce işe öğlen de doktora gittim. Yapılan küçük bir muayene ile bebeğin gelmeye çalıştığını, rahim duvarını zorladığını, esnettiğini anlattı doktorum. Tedirgin oldum haliyle. Bir iğne yapıldı, hemen sonrasında bazı tetkikler falan. Ardından elimde 5 günlük bir rapor ve işe bundan sonra gitmemem gerektiğine dair bir tavsiye ile akşama doğru ancak çıkabildik hastaneden. Çok fazla ayakta durmamam gerekiyormuş. 32.hafta ile birlikte evden çalışmaya başladım ki bence çok verimliydi. Sonrasında da geçen hafta itibariyle resmi izne ayrıldım. İzne ayrıldıysam da tam bir kopuş olamadı daha. 1 haftamız daha var gibi. Ama zorlanmıyorum küçük iş takiplerinden, gelen telefonlardan. Keyfim iyi yani.

Dün doktordaydık. 1 haftadan bile kısa sürelerde tekrar görmek istiyor. Yakın takipteyiz. Erken gelebileceğini düşünüyor doktorum. Oysa daha 2,4 kilo hatun. 38i bulmadan gelmesin istiyorum. Kiloyu çok dert etmiyorum. Olsa olsa Ela kadar olabilecek bu kuzu da sanırım. 3 kiloyu bulur mu bilmiyorum, önemli de değil. Sağlıklı olduktan sonra varsın küçük olsun. “Ne kadar çok tutabilirsek o kadar iyi” diyor ki haklı tabi. Ben 2-3 hafta daha tutmaya kararlıyım. İyi beslenmem ve ayakta durmamam gerekiyor. 

Bu hamilelikte fiziksel olarak çok zorlanıyorum. Asla Ela’daki gibi değilim. Ela’da sanki “bir 9 ay daha uzatıyoruz hamileliği” deseler, “aa, olur, sorun yok” diyecek gibiydim. Son güne kadar araba kullandım; doktora, alışverişe hep yalnız gittim. Bu sefer kamburum çıkmış gibi yürüyorum. Çok çok yavaş hareket ediyorum. Yanımda biri olmadan zorlanıyorum dışarıdaysam. “ağırlaşmak” tabirini tüm hücrelerimle yaşıyorum yani. Bu arada Kendi kilomu da tam takip etmiyorum. Şu ara 74,5 civarıyım. Yani yine 16-17 kilo almış durumdayım. Çok dert değil. Doğum sonrası zaten hafif sefalet olacağı için hepsi gider. Ben tutmaya çalışsam da gider, eminim.

Biraz alışveriş yaptım geçen hafta. Sanırım hafifçe abarttım. Ela’da evde o kadar çok kıyafet vardı ki, kendi çocuğuma bir şeyler almam 6. ayı falan bulmuştu. Bu sefer evdeki her şeyi dağıtmışız. Elimde elle tutulur bebek kıyafeti neredeyse hiç yokmuş. Öyle olunca yeni kuzuya ayrı bir gardırop düzüyoruz. İnşallah sağlıkla, huzurla giymesi nasip olur…

İnşallah…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder