13 Haziran 2010 Pazar

hadi ama Buket!!

Buket 6 yaşında güzel bir kız çocuğu. Abisi de 8 yaşında. Onlarla yolumuz doktorumuzun muayenehanesinde kesişti. Bekleme salonunda vakit geçirirken doktorun odasından ağlama sesleri gelmeye başladı. 2 farklı ağlama sesi duyuyorduk. Kaçışmaya çalışan çocuklar ve onları yakalamaya çalışan anneleri. Sonra bir kız dışarı çıkarıldı. "sen burada bekle" dediler. Terlemişti, yere bakarak beklemeye başladı. Yanımıza çağırdık, konuşmaya çalıştık. Hiç oralı olmadı, bizimle uğraşacak hali yoktu. Sonra odadan bir erkek çocuk çıktı, yanımıza geldi. 8 yaşındaki abiyi böylelikle tanıdık. 2 tane aşı olmuştu. Kendi payına düşen bittiği için sevinçli gibiydi. Arka tarafta ise büyük bir gürültü kopuyordu. Küçük Buket anladığım kadarıyla yerlerde sürükleniyordu. "İstemiyorum" demeye çalışıyordu. Ağlıyordu, bağırıyordu. Anne çaresiz hissediyor gibiydi. Ama daha çokça kızgındı. Buket'e de abisine de. sürekli "Hadi ama Buket !!" deyip zaptetmeye çalışıyordu korkudan çılgına dönmüş kızını. Niye korkuyordu ki? Ne vardı ki? Alt tarafı aşıydı. Şimdi de böyle yerlerde sürüklenip, ağlayarak O'nu ne kadar zor durumda bırakıyordu. Doktora da rezil oluyordu. Kendi gücü yetmeyince hemşire de devreye girdi, Buket zorla odaya sokuldu. Muhtemelen eli, kolu, bacağı zorla tutularak o aşıları oldu. O eziyetle olunan aşıdan bir fayda gelir mi bilmem. (çok duygusal bir yorum mu oldu ne?) Odadan çıktığında artık ağlamıyordu. Güzel Buket yorulmuştu, terlemişti. Sıra bizdeydi. Yanlarından geçerken güzel Buket'in terlemiş saçlarını okşadım. "Geçmiş olsun" dedim. Gözlerinde asılı kalan yaşlarla sadece baktı bana. Sonra annesine "size de geçmiş olsun" dedim. O da "off, poff, ne çekiyorum ben bunlardan" gibi bir mimikle cevap verdi.

Buket içerdeyken abiyle sohbet ettik. O kadar akıllı bir çocuktu ki benimle yaşıtımmış gibi konuştu. Aşının aslında çok yakmadığından, ama yine de korkulduğundan konuştuk. "Ne zaman öğrendiniz aşı olacağınızı?" diye sordum. "Hemen şurda, köşeyi dönünce" dedi. "Ne yaptın öğrenince?" dedim "Ağlamaya falan başladık-önemsizleştirmeye çalışıyor :)-, ama ben çok ağlamadım" dedi. Erkekliğimize laf gelmesin de :)

Belki insan başına gelince anlayacaktır. Belki bu işler o kadar da olay değildir. Yaşayınca göreceğiz. Ama bu çocuklar büyük. Konuşsan laftan anlarlar. Hem 2 kişiler, birbirlerinden güç alırlar. O ailenin o aşı gününü farklı yaşama şansı yok muydu? Bence vardı. Böyle bir şoka ne gerek var. Kim çok korktuğu bir şeye o kadar hazırlıksız yakalansa o şekilde tepki verir. Kaç yaşında olursak olalım bizi tedirgin eden, korkutan şeylerle karşılaşıyoruz. Ben mesela bazen dişçiye gitmek için önceden kendimi beyin olarak hazırlamaya ihtiyaç duyuyorum. Karşımızdaki çocuk olunca onların duygularının neden farklı olacağını ya da önemsiz olduğunu düşünüyoruz ya da basitçe neden hiç düşünmüyoruz? Zaten olmayacağını düşünüyorum ama yine de olur ya Ela'ya böyle bir şey yaşatırsam tüm sorumlusu benim. Anne olarak şimdiden üzerime alıyorum.

Burada doktorun olaya müdahil olmayan tavrı da aslında içimi sıktı. Bence müdahale etmeliydi. Bu şekilde bir olaya izin vermemeliydi. Tam doktor içime siniyor derken...Gerçi kızım da aşı oldu dün ve ona çok yumuşak davrandı. Hatta o sakinleştirdi güzel kızımı ağlarken.

Dünkü doktor maceramızı böylelikle aktarmış oldum. Ela'yla ilgili kısmı farklı bir postta yazacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder